shame: 26 Ekim 2025 İstanbul Konseri

(Fotoğraf: Cem Gültepe)

İçinizde fazlaca biriken enerjiyi ne yapacağınızı bilemediğiniz bir günde shame konserine gitmek en iyi seçeneklerden biri olabilir. 26 Ekim Pazar günü bunu yaşayarak gördük.

İngiliz post punk grubu shame ilk albümleri Songs Of Praise’i 2018 yılında yayınladı. Eylül 2025’te yayınlanan son albümleri Cutthroat ise kendi sınırlarını zorlamak istedikleri bir çalışmanın ürünü. Son yıllarda iyice artan post punk dalgasında bir adım daha öne çıkmak için doğru bir yol izlediklerini söylemek mümkün. Her albümlerinde kendilerini yenilemek, değiştirmek için önemli bir çaba sarf ettiklerini dört albümlerinin her birinin prodüktörünün farklı olmasından bile anlayabiliriz. (Bu noktada süreçlerine daha iyi hâkim olmak isterseniz Play Tuşu’ndan Ant Arın Şermet’in kendileriyle yaptığı röportaja bakmanızı öneririm. Lampião şarkısının hikâyesini öğrenmek için bile okuyabilirsiniz.)

Mayıs ayında Londra'da gerçekleşen Wide Awake Festivali’ne katılabilme imkânı bulmuş ve post punk türevi grupların artışını net bir şekilde görmüştüm. O festivalde shame yoktu ama pek çok türevi grubu izleyebildiğim için bazılarının neden birkaç adım öne çıktığını anlayabiliyorum. (Wide Awake Festival’ini anlattığım yazımı bant mag.’den okuyabilirsiniz. https://bantmag.com/wide-awake-festival-2025/ Sayfamızda da bir diğer yazarımızın gözünden wide awake yazısı mevcut. Wide Awake Festivali 2025)

Gelelim Pazar akşamı Blind’da gerçekleşen İstanbul konserlerine. shame’e geçmeden önce açılışı Siyah Tavşan adlı grupla yaptık. Bir ön gruptan beklendiği gibi izleyiciyi shame’e hazırlayan bir performans sundular diyebilirim. Daha önce Roxy’nin tekrar açıldığını duyurduğu gün kendilerini izleme fırsatı bulmuştum. Ne kadar zaman geçti bilemiyorum ancak o günden bu konsere kadar iyi yol aldıklarını söylemek mümkün.

 (Fotoğraf: Cem Gültepe)

Şimdi sahne shame’in. İlk izlenim olarak kendi izleyicisini bulan bir konser olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Konserin ilk şarkısı Axis of Evil itibariyle pogo’lar başladı ve tüm konser boyunca durmadı. Düzenli kaos dedikleri bu olsa gerek.  One Rizla, Concrete, Alphabet, After Party, Quiet Life 18 şarkılık setlistte dinlediğimiz şarkılardan bazıları. Konser boyunca vokal Charlie Steen izleyiciyle yakın iletişimini hiç kesmedi. Bazı konserlerde arada sahne yok gibi hissedersiniz sanki büyük bir arkadaş grubu toplanmış gibi, shame konseri tam da böyleydi.

Konserin bir anında vokal Charlie stage diving yaparken kalabalığın bir kısmı da aynı anda pogo yapıyordu. Asma kattan tüm bu düzenli kaosu izlemek de ayrı bir keyifti. Tabii aşağıda o kalabalığın arasında olmak da bir başka keyif.

Eğlencesi dışında işi için o kalabalıkta olan konser fotoğrafçısı arkadaşlarımızın da tüm süreç boyunca verdikleri emek hepimizin kameralarına yansıdı. (Cem Gültepe ve Özgür Elver’e özel teşekkür köşesini de açalım bu güzel vesileyle.)

Ben bu konseri tam anlamıyla izleyici olarak geçirmeyi seçtim. Gerçi konserde alanın neresinde olursanız olun aldığınız keyif ve deneyim uzun bir süre aklınızdan çıkmayacaktı zaten.

Kesinlikle -ve umarım- tekrar görüşmek üzere.

Selin.